Ana içeriğe atla
En

Karel’in TEKNOFEST 2025 kapsamında gerçekleştirdiği anket, gençlerin teknoloji alanında global trendleri yakından takip ettiğini ve savunmayı da öncelikli konular arasında gördüğünü gösteriyor. Katılımcıların %42,7’si Türkiye’nin geleceğinde en belirleyici teknolojinin “yapay zekâ” olacağını belirtirken, %37’si ise bu soruya “savunma teknolojileri” olarak yanıt verdi.

Karel’in TEKNOFEST 2025 kapsamında gerçekleştirdiği anket, gençlerin teknoloji alanında global trendleri yakından takip ettiğini ve savunmayı da öncelikli konular arasında gördüğünü gösteriyor. Katılımcıların %42,7’si Türkiye’nin geleceğinde en belirleyici teknolojinin “yapay zekâ” olacağını belirtirken, %37’si ise bu soruya “savunma teknolojileri” olarak yanıt verdi.

Karel TEKNOFEST

Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Karel, 17–21 Eylül tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST’e katıldı. 40 yıllık teknoloji birikimi ve mühendislik gücünü savunma alanına taşıyan şirket, dönüşüm vizyonu doğrultusunda geliştirdiği ürünlerle katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Karel’in standında aviyonik alanında BFI Yedek Uçuş Göstergesi, FADEC Tam Yetkili Dijital Motor Kontrolü ve KTAS Karşı Önlem Dağıtım Sistemi tanıtıldı. Kara haberleşme çözümleri arasında ise yeni nesil taktik kulaklık sistemi MOBAT ziyaretçilere sunuldu.

Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu ziyaretler sırasında Karel, katılımcıların teknoloji trendlerine yönelik ilgilerini ölçme amacıyla öğrencilerle kısa bir anket çalışması gerçekleştirdi. 616 kişinin katıldığı ankette, yaş ortalaması 21 olarak ölçüldü. Anket sonuçları, Türkiye’nin son yıllarda savunma alanında yaptığı stratejik yatırımların oluşturduğu etkinin gençler arasında da benimsendiğini ortaya koyuyor. 

Karel TEKNOFEST

Gençlerin savunmada rol almak istedikleri alanlar: Ar-Ge ve Kodlama

Katılımcıların %42,7’si Türkiye’nin geleceğinde en belirleyici teknolojinin yapay zekâ olacağını belirtirken, %37’si ise bu soruya “savunma teknolojileri” olarak yanıt verdi. Gençlerin savunma sanayinde kendilerini görmek istedikleri rollerin başında ise Ar-Ge ve mühendislik (%30,7) ile yazılım/kod geliştirme (%30) geldi. 

Gençleri en çok milli teknoloji vizyonu ve ülke güvenliğine katkı sunmak heyecanlandırıyor 

Öte yandan, katılımcıların en çok heyecan duydukları konular arasında milli teknoloji vizyonu (%35,2) ve ülke güvenliğine katkı sunmak (%28,1) öne çıktı. Yeni bir ürün geliştirme fırsatları sorulduğunda ise en çok savunma ve güvenlik ile iletişim ve veri güvenliği alanları tercih edildi. “Bir teknoloji ürünü tasarlayacak olsanız hangi konuda yeni çözüm öneri geliştirmek isterdiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda ise savunma ve güvenlik (%42,4) ve iletişim/veri güvenliği (%19,2) öne çıktı. Bunun yanı sıra gençlerin enerji verimliliği ve çevre konusuna da önem verdiği görülüyor (%17,86). Eğlence ve oyun deneyimi ise gençlerin çözüm geliştirmek istediği en son sıradaki konu başlığı olarak yer alıyor. (%7,95) 

Karel TEKNOFEST

Karel Savunma Teknolojileri Grup Başkanı Yavuz Bayız, anket sonuçları ışığında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu yıl TEKNOFEST’te özellikle gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaştık ve bundan büyük bir mutluluk duyduk. Yaptığımız anket sonuçlarında da görüyoruz ki, gençler bir yandan başta yapay zekâ olmak üzere global trendleri yakından takip ediyor; ancak aynı zamanda Türkiye’nin güvenlik alanındaki atılımları da büyük heyecanla karşılıyor. Ar-Ge ve yazılıma olan yoğun ilgileri ise, savunma sanayimizin hangi alanlarda yeni bir ivme kazanacağını gösteriyor. Karel olarak biz de bu vizyonu destekliyor, gençlerin heyecanına ve hayallerine eşlik edecek teknolojiler geliştiriyoruz.”

Karel Savunma Teknolojileri, yalnızca ürün geliştiren bir firma olmanın ötesine geçen bir vizyon benimsiyor. Dönüşüm vizyonu kapsamında Karel, bugün entegre çözümler sunan bir sistem sağlayıcısı olarak konumlanıyor. Bu anlayışla geliştirdiği çözümlerle savunma sektörünün en önemli paydaşlarından biri olarak öne çıkıyor.

 

Türkiye’nin Elektronik Gücü Karel, Berlin’de Dünya ile Buluştu

 



Avrupa’nın en büyük beş elektronik üreticisinden biri olan Karel, elektronik üretim (EMS) alanındaki çözümlerini ‘Dönüşüm Devrede!’ mesajıyla IFA Berlin 2025’te uluslararası paydaşlarla buluşturdu.
 

Türkiye’nin öncü teknoloji şirketlerinden Karel, 40 yıla yakın deneyimini yaptığı dönüşüm yatırımlarıyla geleceğe taşıyor. Üretimde verimlilik ve kapasite artışı sağlayarak uluslararası pazarda güçlü konumunu koruyor. Avrupa’nın en büyük beş elektronik üreticisinden biri olan Karel, 7-9 Eylül tarihlerinde Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği’nin organizasyonuyla, dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı IFA Berlin 2025 Türk Pavilyonu’nda uluslararası paydaşlarla buluştu. Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan da standı ziyaret eden isimler arasındaydı.
 

Karel Endüstriyel Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Alper Sarıkan, fuar kapsamında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: 

“Tüketici elektroniğinde hayatımıza giren pek çok cihazın arkasında aslında görünmez ama vazgeçilmez bir teknoloji var: elektronik kartlar. Karel olarak bu kartları yüksek mühendislik kabiliyetimiz ve üretim gücümüzle üretiyor, küresel markaların güvenilir çözüm ortağı oluyoruz. Dünya çapında 300’den fazla tedarikçi ve global distribütörlerle stratejik anlaşmalarımız bulunuyor. Güçlü kurumsal IT altyapımız ve ERP entegrasyonumuz sayesinde tedarikçi ile müşteri arasında çift yönlü hızlı veri akışı sağlıyor, esnek malzeme planlama sistemimiz ile farklı koşullarda beliren talep değişikliklerine hızlı ve uçtan uca yanıt verebiliyoruz.

Elektronik üretim gücümüzün yanı sıra, telekomünikasyon alanında 5G ve IoT teknolojileri üzerine yaptığımız yatırımlar ve geliştirdiğimiz çözümlerle de küresel pazarda öne çıkıyoruz. Bu sayede yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, geleceğin haberleşme altyapılarına da değer katıyoruz.

Ayrıca sürdürülebilirlik vizyonumuz çerçevesinde enerji verimliliğini artıran, çevre dostu üretim teknikleri ve geri dönüştürülebilir malzemeler üzerine kurulu üretim modellerini benimsiyoruz. Böylece hem gezegenimizin kaynaklarını koruyor hem de paydaşlarımıza uzun vadeli değer yaratıyoruz.

Sürdürülebilir elektronik kart üretmek isteyen firmalardan, yüksek hızlı ve performanslı cihazlar tasarlayan üreticilere kadar, Karel’in Ar-Ge ve tasarım ekipleri her ihtiyaca uygun çözümler sunabiliyor. Üretim kapasitesi ve satış sonrası desteği ile süreç, fikir aşamasından ürünün yaşam döngüsüne kadar tam bir entegrasyonla yürütülüyor. Bugün geldiğimiz noktada farklı sektörlerden yeni iş birliklerine de son derece hazırız. Mevcut birikimlerimiz, yeni teknolojiler tasarlamada ve üretmede bize güç veriyor.”


“Tüketicilerin hayatına dokunan pek çok üründe Karel imzası var”

“Bugün tüketici elektroniği, telekomünikasyon, otomotiv, iletişim  ve savunma gibi hayatlarımıza dokunan çoğu teknolojide Karel imzası var. Ayrıca hastanelerden üniversitelere, kamu kurumlarından orta ve küçük ölçekli tüm işletmelerin santral ve iletişim hizmetlerinde Karel çözümleri kullanılıyor. Birçok otomobil markasının sürücü destek sistemlerinde ve elektronik modüllerimizle yer alıyoruz ve  Türkiye’nin önde gelen telekom operatörlerinin baz istasyonlarının kurulum ve bakımlarını üstleniyoruz. Bu yıl IFA Berlin’de bu güçlü ekosistemin en önemli bileşenlerinden biri olan elektronik üretim (EMS) iş birimimizle sahneye çıkıyoruz. EMS iş birimimiz, tüketici elektroniği, otomotiv, telekomünikasyon ve savunma olmak üzere dört ana sektörde elektronik kart üretiminde uzmanlaşmış durumda ancak farklı sektörlerdeki özel ihtiyaçlara yönelik çözümler sunabilecek bilgi birikimi ve tecrübeye sahibiz. Karel olarak bu arenada yer almak, ülkemizin mühendislik ve üretim vizyonunu dünyaya taşımak açısından bizim için ayrı bir gurur kaynağı.”


Türkiye’nin Elektronik Üretim Üssü

Karel, yakın dönemde ortaya koyduğu dönüşüm vizyonu kapsamında üretim tesisinde önemli yatırımlarla altyapı ve makine optimizasyonu yaparak ciddi verimlilik artışı sağladı. 35 bin m2’lik yüksek teknolojili üretim tesisi, bugün 10 milyona yaklaşan elektronik kart üretim kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük elektronik üretim merkezlerinden biri konumunda. Karel’in ürün çeşitliliği 10.000'den fazla aktif bileşeni, 2500’den fazla ürün ve yarımamulü içeriyor. 

Karel’in Ar-Ge merkezi, kendi ürünlerinin tasarımını gerçekleştirdiği gibi Arçelik, Haier, Haceb, Aselsan gibi markalara da tasarım hizmeti veriyor. Orijinal Tasarım Üreticisi (ODM) ve Orijinal Ekipman Üreticisi (OEM) olarak, fikir aşamasından son ürüne kadar her seviyede tasarım ve mühendislik hizmeti sunabiliyor. Şirket ayrıca ana faaliyet konularının yanında yapay zeka, nesnelerin interneti alanında da araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürütüyor.


Küresel pazarda büyüyen elektronik talebi

Fortune Business Insights verilerine göre, küresel tüketici elektroniği pazarı 2024 yılında 815,16 milyar dolar olarak gerçekleşti. Pazarın 2025 yılında 864,73 milyar dolara ulaşması, 2032 yılına kadar ise 1,467,94 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Bu büyüme, televizyonlardan akıllı cihazlara, otomotiv elektroniğinden nesnelerin internetine kadar geniş bir ürün gamında yenilikçi çözümleri zorunlu kılıyor. Çevik mühendislik kapasitesi, güçlü üretim teknolojisi ve esnek üretim yapısıyla Karel, bu küresel dönüşümde öncü markaların yanında yer almayı sürdürüyor. 

 

Karel, Bilişim 500’den Dört Ödülle Birden Döndü


 

BThaber tarafından bu yıl “Bakış Açını Değiştir” mottosu ile 26’ncı kez düzenlenen bilişim sektörünün en önemli ödül töreninde "Bilişim 500 - 2024 Türkiye Bilişim Sektörü Araştırması” sonuçları açıklandı.

Sonuçlara göre Karel, başta “Donanım İhracatı Kategori Birinciliği” ödülü olmak üzere toplam 4 farklı kategoride 1’inciliğe layık görüldü.

Karel, Bilişim 500 - 2024 Türkiye Bilişim Sektörü Araştırması’na göre;

  • “Donanım İhracatı Kategori Birinciliği”
  • “Türkiye Merkezli Üretici - Kurulum / Bakım / Destek Hizmeti” Kategorisi 1’inciliği
  • “Türkiye Merkezli Üretici - Telekomünikasyon Alt Yapı Donanımı” Kategorisi 1’inciliği
  • “Türkiye Merkezli Üretici - Donanım” Kategorisi 1’inciliği elde etti.

 

Karel, Sürdürülebilir Tarıma Yapay Zekâ Destekli Ar-Ge Projesi ile Katkı Sağlayacak


Türkiye’nin öncü teknoloji şirketlerinden Karel, Ar-Ge çalışmaları kapsamında yürüttüğü TÜBİTAK destekli yeni projesiyle, sürdürülebilir tarım uygulamalarına katkı sağlamayı hedefliyor. Karel’in teknoloji geliştirme yetkinlikleri doğrultusunda tasarlanan bu proje ile hem Türkiye’de hem de dünya genelinde sürdürülebilir tarım politikalarına ve iklim değişikliğiyle mücadeleye akıllı çözümler üretmesi amaçlanıyor. 

İklim değişikliğiyle birlikte artan kuraklıklar, tarımda daha az kaynakla daha verimli üretimi her zamankinden daha önemli hale getiriyor. Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Karel, yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda bu ihtiyaca yanıt verecek yeni projesini hayata geçirdi. Tarımda su ve gübre kullanımını azaltmayı hedefleyen yapay zekâ destekli akıllı tarım projesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ve doğal kaynakların daha verimli kullanımına katkı sunacak.

Karel koordinatörlüğünde yürütülecek “Merkezi Hareketli Sulama Sistemlerinde Yapay Zekâ Destekli Değişken Oranlı Akıllı Fertigasyon Uygulamalarının Geliştirilmesi” isimli proje, TÜBİTAK 1833 Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (SAYEM) Yeşil Dönüşüm Programı kapsamında uygulanacak. 

Su tüketimi ve atık miktarında %10’luk düşüş sağlayacak

Proje, yaklaşık 400 hektarlık bir tarım alanında, gerçek tarla koşullarında test edilecek. Bu kapsamda, sulama ve gübreleme süreçlerini tek bir altyapı üzerinden yönetecek akıllı fertigasyon (damla sulama ile gübreleme) sistemi kurulacakUydu görüntüleri ve tarladaki IoT sensörlerinden toplanan verilerle, toprağın nem düzeyi, bitki besin ihtiyacı ve hava koşulları gibi anlık verileri analiz edilecek. Bu analiz çerçevesinde her bölgeye doğru zamanda, doğru miktarda su ve gübre uygulanacak. Böylece kaynak kullanımı optimize edilirken verimlilik artırılacak, toprak ve su kaynaklarının korunmasına katkı sağlanacak.

Projenin temel hedefleri arasında üretim birimi başına su tüketiminde %10, geri dönüştürülemeyen atık miktarında ise yine %10 oranında azalma sağlamak yer alıyor. Bu sayede hem çevresel sürdürülebilirlik hem de tarımsal üretimde verimlilik aynı anda desteklenmiş olacak.

Yeşil tarım için akademi-sanayi iş birliği

Proje, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde “Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım” öncelikli Ar-Ge başlıkları arasında yer alıyor. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından iyi niyet mektubu ile ilgi gösterilen proje, saha uygulanabilirliği ve ölçeklenebilirliği açısından yüksek potansiyel taşıyor. TİGEM tarafından iletilen niyet mektubunda, projenin çıktılarının ülke tarımı için önemli katkılar sağlayacağı, gübre etkinliğini artırarak verimlilik ve girdi maliyetlerinde iyileşme yaratacağı vurgulandı. 

Proje ayrıca, Ankara Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Plan-S, Lotec ve Karel Kalıp ortaklığında yürütülüyor. Konsorsiyum yapısı; akademik bilgi birikimi ile sektörel uygulama deneyimini bir araya getirerek yenilikçi ve çevre dostu tarım çözümleri üretmeyi amaçlıyor.

Geleceğin tarımına dijital destek

Karel Endüstriyel Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Dr. Alper Sarıkan, projeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Karel olarak, bugüne kadar birçok Horizon Europe, EUREKA (ITEA, Celtic-Next) ve HAMLE projelerinde ülke koordinatörlüğü ve iş paketi liderliği üstlendik, ileri teknolojilere odaklanan projelerde rol aldık. Bu birikim sayesinde, sürdürülebilir tarım teknolojileri alanında da yenilikçi ve yüksek katma değerli çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. 

Ar-Ge ve inovasyona dayalı teknolojik çözümler geliştirerek hem ülkemizin hem de dünyanın sürdürülebilir tarım ve iklim değişikliği ile mücadele hedeflerine katkı sağlamaktan büyük gurur duyuyoruz. Geleceğin tarımı için dijitalleşmeyi ve yeşil dönüşümü birlikte şekillendiriyoruz. Bu projeyle de kaynak tüketimini azaltan, üretim verimliliğini artıran, aynı zamanda çevreye duyarlı bir sistem inşa etmeyi hedefliyoruz.”

TÜBİTAK 1833 SAYEM Yeşil Dönüşüm Programı Hakkında

SAYEM Yeşil Dönüşüm Programı, sanayi ve akademiyi bir araya getirerek çevre dostu, sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesini desteklemeyi amaçlıyor. Program kapsamında, kaynak verimliliğini artıran, karbon ayak izini azaltan ve Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleriyle uyumlu yenilikçi Ar-Ge projelerine finansal ve teknik destek sağlanıyor. Program, Dünya Bankası desteğiyle ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın liderliğinde yürütülen Türkiye Yeşil Sanayi Projesinin bir parçası olarak uygulanıyor. Toplam 450 milyon dolarlık bütçeye sahip projede, TÜBİTAK-TEYDEB’in 175 milyon dolarlık kaynağıyla açılan çağrılardan biri olan 1833 SAYEM Yeşil Dönüşüm Çağrısı kapsamında Karel’in son projesi de desteklenenlerden biri oldu. 

İşletmelerin dijital dönüşümünde Karel IPX dönemi Karel IPX Santral ile Yeni Nesil İletişim Deneyimi


Küçük ve orta ölçekli işletmeler için dijital dönüşüm, artık bir tercih değil, rekabette ayakta kalmanın ve büyümenin vazgeçilmez bir yolu haline geldi. Özellikle birden fazla şubeye veya saha ekiplerine sahip işletmeler için dijitalleşme, operasyonel verimlilikten müşteri memnuniyetine kadar birçok alanda fark yaratıyor. Karel’in yeni IPX Santral çözümü, farklı konumlardaki ekiplerin tek bir sistem üzerinden kesintisiz iletişim kurmasını sağlayan, farklı telefonlarla uyumlu, bulut yönetim sistemi üzerinden erişilebilen donanım tabanlı bir IP iletişim sistemi olarak tüm bu ihtiyaçlara yanıt veriyor.

 

Özellikle çok şubeli yapıya sahip işletmeler için dijitalleşme, süreçlerin merkezileştirilmesi, kaynakların etkin kullanımı ve karar alma mekanizmalarının veri odaklı hale gelmesi açısından kritik rol oynuyor. Dijital altyapılar sayesinde müşteri ilişkileri, satış operasyonları ve hizmet yönetimi çok daha entegre, ölçeklenebilir ve esnek bir yapıya kavuşurken işletmeler hem mevcut pazar koşullarına uyum sağlama hem de geleceğe yönelik stratejik avantaj elde etme imkânına kavuşuyor. Bugün birçok işletme, farklı şubelerde çalışan veya sahada çalışan ekiplerle, fiziksel sınırları aşan bir iş modeli kuruyor. Bu yeni düzende, her yerden erişilebilen ve maliyet avantajlı iletişim altyapıları da önem kazanıyor.

Dijital dönüşümün yeni adresi Karel IPX

Türkiye’nin öncü teknoloji şirketlerinden Karel’in yeni IPX Santral ürünü, bu ihtiyaçlara yanıt olarak geliştirildi. Karel, daha önce de bulut tabanlı ve entegre müşteri ilişkileri yönetimi çözümü Karel CRM ile KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğuna güçlü katkılar sunmuştu. IPX ile bu katkıyı bir adım daha ileri taşıyan Karel, Türkiye’de kurumsal haberleşme trafiğinin yüzde 50’sini yönetmeye devam ediyor. 

“İşletmelerimiz için dijital dönüşüm ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz”

Karel IPX hakkında açıklamalarda bulunan Karel İletişim Teknolojileri Grup Başkanı Burak Yağcıoğlu, “İşletmelerimiz için dijital dönüşüm sürecinin ilk büyük adımını, donanım veya yazılım kurulumu gerektirmeyen, bulut altyapılı iletişim çözümümüz Karel Connect ile atmıştık. Ardından bulut tabanlı ve entegre müşteri ilişkileri yönetimi çözümü Karel CRM ile KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğuna güçlü katkılar sunmaya başladık. Şimdi Karel IPX ile bu katkımızı bir adım daha ileri taşıyoruz. Bu ürünlerimizle birlikte santral ve bulut çözümlerimiz arasında uçtan uca entegrasyon sağlayarak, KOBİ’lerin dijital dönüşümünü 360 derece destekleyebilen, bütüncül bir ekosistem oluşturduk. Önümüzdeki dönemde yeni modül ve entegrasyonlarla bu ekosistemi daha da büyüteceğimize inanıyorum. Karel olarak, iletişim teknolojilerindeki liderliğimizi, işletmelere daha fazla verimlilik ve maliyet avantajı sağlayacak çözümlerle sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

Farklı sektörler, tek çözüm

Karel IPX, medikal klinikler ve sağlık turizmi, hukuk büroları, restoran ve kafeler, turizm acenteleri, oteller, kamu kurumları, otomotiv bayileri gibi küçük ve orta ölçekli tüm işletmelerin iletişim giderlerini minimuma indirerek tasarruf ve yüksek verimlilik sağlıyor. Karel’in diğer iletişim çözümleriyle de entegre olabilen sistem, bunun yanında markalara ait IP telefonlarla sorunsuz çalışıyor. Otomatik kurulum desteği sayesinde cihazların hızlı ve zahmetsiz şekilde yapılandırılmasını sağlıyor. Remote Access Service (RAS) özelliği sayesinde kullanıcılar sisteme, bulunduğu her yerden güvenli şekilde bağlanabiliyor. TLS/SRTP protokolleriyle şifrelenen iletişim trafiği, işletmelere güvenli bir bağlantı altyapısı sağlıyor. Bunun yanı sıra sistem yöneticileri, FQDN üzerinden santrale her yerden erişebiliyor. Böylece ekipler coğrafi olarak farklı noktalarda çalışsa bile, iletişim altyapısı tek merkezden yönetilebiliyor. 

Farklı şube veya sahadaki ekipler için kesintisiz iletişim 

Dahili konferans özelliği sayesinde harici bir yazılım veya ek lisans gerekmeden aynı anda 15 katılımcıya kadar sesli veya görüntülü görüşme yapılmasına olanak tanıyan Karel IPX’in sunduğu temel avantajlardan biri de farklı cihazlar ve konumlar üzerinden sisteme erişim imkânı tanıması. Cihazın mobil uygulama desteği sayesinde kullanıcılar, ofis dışında bulunsalar bile şirket içi iletişime kesintisiz şekilde dahil olabiliyor. iOS ve Android uyumlu uygulama üzerinden çağrılar yanıtlanabiliyor, mesajlaşmalar yürütülebiliyor. Çağrı merkezi modülünün mobil cihazlarda da aktif olarak kullanılabilmesi, özellikle sahada görev yapan ya da uzaktan çalışan ekiplerin sisteme entegre biçimde çalışmasını mümkün kılıyor.

Farklı sosyal medya kanallarıyla entegrasyon

IPX, bununla birlikte çoklu kanal entegrasyonuyla iletişimi tek noktada topluyor. Dahili mesajlaşma, görüntülü görüşme, WhatsApp, Facebook Messenger ve Microsoft Teams gibi farklı platformlarla uyumlu çalışan sistem, ekiplerin ve müşterilerin farklı kanallardan gelen iletişimlerini merkezi bir yapıda birleştiriyor. Ayrıca yaygın CRM sistemleriyle entegrasyon imkânı sayesinde, arayan müşteriye dair geçmiş kayıt ve bilgiler doğrudan görüntülenebiliyor.

Kapsamlı raporlama ve firmaya özel bir alan adı

Karel IPX’in gelişmiş çağrı merkezi özellikleri, ek lisans veya üçüncü taraf yazılımlara ihtiyaç duymadan sunuluyor. Çağrı merkezi performansını artırmak ve müşteri deneyimini iyileştirmek için kapsamlı analiz ve raporlama araçlarıyla donatılan cihaz, her kurulum için firmaya özel bir alan adı da tanımlayarak, santrale web tarayıcısı üzerinden kolay erişim imkânı sunuyor. Bu sayede kullanıcılar sabit IP veya karmaşık bağlantı ayarlarına ihtiyaç duymadan, her yerden sisteme güvenli şekilde ulaşabiliyor.

Abone ol