Ana içeriğe atla
En

Küresel Ekonomik Gelişmeler, Türk Elektronik Üretim Sektörünü Nasıl Etkiliyor?

Teknoloji ve İnovasyon

 
Video Metni:

Yaman Bey, sizin tarafta üretici tarafında durum nasıl? Orada işler nasıl gidiyor?

Ali Bey, Sidar Bey ve Tamer Bey’in söylediklerine paralel olarak bir ciddi, bir yavaşlama var dünyada. Türkiye'de farklı durum var, Türkiye'de talepte bir azalma var. Bu dünyadaki durumdan biraz daha farklı belki Türkiye'de daha çok ön plana çıkıyor. Sonuçta global bir resesyona girdiğimizin de çok net sinyallerini alıyoruz. Bu nedenle özellikle yurt dışı satış yapan teknoloji firmaları, işte bu hızlı tüketim ürünleri olabilir, diğer teknolojik ürünler olabilir, yurtdışı satışlarda bir azalmayı direkt gözlemliyorlar. Mesela beyaz eşya tarafında ciddi bir daralma var. Yurt içine paralel olarak hatta yurt içinden bazı yerlerde, ülkelerde daha fazla bir daralma olduğunu görüyoruz. Tabii elektronik tarafından baktığınız zaman olaya, iki şey üst üste geldi. Bir de biliyorsunuz çok konuştuğumuz çip krizi var.  Çip krizi hala tam sonuçlanmadı, 2023 yılında bir rahatlama olacağı öngörülüyor. Bazıları daha da uzun süreceğini söylüyor. Dolayısıyla üretimlerde de aksama var. Yani firmalar düzenli, düzgün plan üretiminin de yapamıyorlar bu aksamalardan dolayı. Bu da bir şekilde verimliliği etkiliyor. Bir taraftan talepte azalma, bir taraftan verimsiz üretim dolayısıyla stok miktarlarındaki artış sanayi firmalarını, özellikle Türkiye'deki ihracat yapan teknoloji firmalarını zorluyor, stoğunuz artıyor,  işletme sermayeniz artıyor. Bunu döndürmek için kredi kullanmanız lazım. Döviz bazlı kredi kullanmanız lazım. Çünkü girdiğinizin bir çoğunluğu döviz, kullandığınız malzeme de dövize endeksli. Krediler biliyorsunuz son dönemde çok zorlaştı. Geri döndürmekte de bir zorluk var. Dolayısıyla zor bir dönemden geçiyoruz. Hem Türkiye olarak hem dünya ekonomisi olarak. Türkiye olarak biz bundan biraz daha fazla etkileniyoruz diyebilirim.

Yaman Bey siz aslında telekomdan beyaz eşyaya, savunma, otomotiv birçok sektörde şirket olarak varsınız. Çiple ilgili yeni olası sıkıntıları konuşuyoruz, değerlendiriyoruz. Bir tarafta yavaşlamayı ki ihracat iklim endeksi bu hafta açıklanmıştı. Orada da genişleme en azından durmuş gibi görünüyor. Buna karşı hazırlıklarımızı ne yapalım? Sizin de anladığım kadarıyla satın almalısınız var. Geçtiğimiz dönemde bunları da yaşadık. Türk ihracatçısı sanayicileri bu dönemi nasıl geçirecek? Bu zorluklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Çip krizi kendi başına şu anda en büyük problemlerden birisi, elektronik sektörü ve elektroniğe dokunan tüm sektörlerin. Son dönemde elektronik ve teknoloji tüm dikeylerde çok etkin hale geldi. Çip krizin temel nedenlerinden birisi de bu. Açıkçası talep çok arttı ve sizin de söylediğiniz gibi bu böyle kısa sürede çözülebilecek bir şey değil. Çünkü bu çip fabrikaları, üretim tesisleri büyük yatırımlar. Süre olarak uzun süren yatırımlar. Dolayısıyla bu yılı da böyle geçireceğiz gibi gözüküyor. Ne yapılabilir? Çok yapılabilecek bir şey yok aslında. Ben TESİD firmaların yaptıklarından size biraz bahsedeyim. Mesela Ar-Ge gücümüzün büyük bir kısmını ürünleri değiştirmek için kullandık son dönemde. Yani bir çipi bulamıyorsunuz, onun yerine alternatif bir tasarım yapıp kullanabileceğiniz bir çipi ile bir tasarım yapıp bunu tedarik ediyorsunuz. Ama bazı sektörlerde otomotiv gibi, sertifikasyon ve onay süreci çok uzun olduğu için bu da bir çözüm olmuyor. Dolayısıyla çok verimsiz bir süreçten geçip stok tutmanız gerekiyor. Bulduğunuz hammaddeleri, çipleri almanız gerekiyor. Bu ek maliyetler getiriyor, işletme sermayesini artırıyor.

Samsung, 3 milyar dolarlık bir yatırım yapıyor, beş yıl içinde Kore'de. TSMC yapıyor Tayvan'da. Yani ciddi bir yatırım var çip üretim fabrikaları ile ilgili. Dolayısıyla bir rahatlama gelecektir 2023’te ama onun öncesinde açıkçası çok da rahatlama beklemek gerçekçi olmaz diye düşünüyoruz. Bir TESİD üyesi elektronik firması üretim yapmak yerine stoğundaki çipleri satmış. Çünkü çiplerin fiyatları da o kadar yükseldi ki, karaborsa ve bulunamıyor. Demiş ben üretim yaparak bu kadar kazanamıyorum, bu stoğu satayım. Bunu yapan firmalar bile var yani durumun vahameti açısından iyi bir örnek.

Büyük firmalar, güçlü firmalar bunu bir şekilde yönetiyorlar ama daha küçük ve orta ölçekli firmalar, daha az çip kullanan firmalarda ağırlığı daha az oluyor. Bu bir şeyi öğretti dünyaya. Son teknolojinin gelişimiyle çip artık çok önemli bir girdi haline geliyor. Siyasi açıdan çok gergin bir dönem geçiriyor dünya. Herkes bunu biz kendimiz çözmeliyiz, kendi içimizde kendi kendimize yeterli olmalıyız içgüdüsüyle yatırımlar yapmaya başladı. Dolayısıyla büyük ihtimalle bir süre sonra fazla gelecek bu kapasite, bir rahatlama olacak. Belki çip fiyatları daha da düşecek ama işte bu herhalde bir yıllık bir süreç olacak.

Yaman Bey, şunu sormak istiyorum izninizle. Bir taraftan içeride de faizlerin özellikle krediye erişimde reel sektörün yüksek bulduğu ticari kredi faizlerinin yüksekliğinden söz ediliyor. Sizin hem ihracatçı hem de elektronik sektöründe olan bir üretici olarak finansmana erişimle ilgili zorluklarınınız var mı,  maliyetlerde artış görüyor musunuz?

Tabii ki var, biz Karel olarak ilk defa bir krediyi dönüştürmekte bayağı bir bankayla konuşmamız gerekti ve bunu hani TESİD üyesi tüm firmalardan da bu yönde geri beslemeler alıyoruz. Şimdi şunu demin de tekrarladım, unutmamak lazım. Eğer biz teknoloji üretip teknoloji ihraç edeceksek, sonuçta bu katma değerli gelirlerimizi artırıp cari açığı azaltacaksak, yazılım dışında bu ürünlerin büyük girdisi zaten yurtdışından geliyor. Dolayısıyla dövize endeksli. Bu yüzden bizim gibi firmalar, teknoloji firmaları, dövize endeksli bir mali sistem içinde çalışmak zorunda. Bir takım emtia problemleri var. Çip tedariğinde problemler var, üretimde bundan dolayı aksamalar oluyor. Stok miktarınız artıyor. Dolayısıyla işletme sermayesi ihtiyacınız var. Bu dönemde firmaların hem satışları düşüyor talepteki azalmadan dolayı, bir taraftan da işletme sermayesi gereksinimleri artıyor. Dolayısıyla kredi kullanma gereksinimleri artıyor ama biz krediye kolay erişemiyoruz ve eriştiğimiz zaman da çok pahalı erişiyoruz. Tamam bir endişe var, ucuz kredi alıp bunu dövize çevirmek sonuçta ekonomi için şu anda iyi bir şey değil. Biz doları, dövizi kontrol altında tutmak istiyoruz ama sonuçta bunu yapan birkaç firma için gerçekten bu krediye ihtiyacı olan firmaları bu duruma sokmak bence doğru değil. Bu çok sürdürülebilir bir durum da değil. Sonuçta birtakım firmaların kredileri geri döndüremedikleri zaman çok da zor durumda kalacakları bir süreç yaşayabiliriz. Dolayısıyla burada krediye erişiminde bir problem olmaması lazım. Özellikle sanayi firmaları için, teknoloji üreten sanayi firmaları için.
 
 
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
Çip Krizi Ne Zaman Sona Erecek?
Teknolojide Yeni Yatırım Projeleri
2023 ve Sonrasında Takip Etmeniz Gereken 10 Yeni Teknoloji Trendi

Diğer Bloglar