Türkiye’nin en büyük 5G ekosistem organizasyonu olan ve 5G teknolojilerinin geleceğinin masaya yatırıldığı “5G Zirvesi” etkinliğinde, Karel Bilgi ve İletişim Teknolojileri Mühendislik Direktörü Sayın Yiğit Ergin'in panelistleri arasında yer aldığı “5G ve Ötesi” panelindeki konuşmasından satır başlarını sizler için derledik.
Video Metni;
Yiğit Bey sizce 5G teknolojileri ile ilgili toplum ve sektörlerin beklentileri neler ve bunların gerçekleşmesi konusunda neler öngörüyorsunuz?
Teşekkür ederim. Ben Yiğit Ergin, Karel’de Bilgi ve İletişim Teknolojileri Mühendislik Direktörüyüm, 25 yıldır birçok farklı Ar-Ge projelerinde yer aldık. Son dönemde de mobil iletişim projeleri içerisine girdik, 4-5 yıldır yakın takip ediyoruz sektörü, oradaki bilgilerimizi paylaşmak istedik.
Öncelikle bu teknolojilerle ilgili, yani hücresel iletişim teknolojileriyle ilgili birkaç hap bilgiyi çok hızlı bir şekilde vermek isterim. Bu teknolojilerde 10 yılda bir yeni jenerasyonlar ortaya çıkıyor. Burada 10 rakamının da sihirli bir yeri olabilir. 1990’larda 2G, 2000’lerde 3G’nin çıkmaya çalışması ama tam çıkamaması, 2010’larda 4G’nin gelmesiyle birlikte rahat bir nefes almamız, 2020’li yıllarda 5G ve 2030’larda da 6G gibi. Tabii artı eksi oynayabilir ama 10 yılda bir bu yeni nesil teknolojiler karşımıza çıkıyor ve her yeni nesil teknolojide de bazı özellikler yine 10 kat iyileşiyor. Standartlarda da yer alan sekizgen içerisinde gösterilen 8 özellik ilerliyor. Bunlardan üçü çok önemli.
4G aslında çok başarılı bir teknoloji hem çekirdek şebeke hem radyo tarafında. LTE’nin aslında isminin de hakkını verecek şekilde uzun süreli bir kullanımı oluyor gibi görünüyor. Çekirdek şebeke tarafında da EPC olarak biliniyor. 5G’de de çekirdek şebeke tarafı çok güçlü aslında. Sanallaştırmanın çok önemli bir etkisi var 5G teknolojilerine, çekirdek şebeke tarafında. Çok düzgün bir şekilde tanımlanmış ayrılmış durumda. Radyo tarafında ise o kadar vurucu bir teknoloji görmüyoruz. 6G’de çekirdek şebeke için çok büyük değişiklikler beklemiyoruz. Birtakım fonksiyonlar eklenebilir, çıkarılabilir isim değiştirilebilir ama temelde çok esnek bir yapısı olduğu için onun korunacağını düşünüyorum.
4G’yi son 7-8 yıldır kullandık, gelişti. Dünyada da çok iyi bir noktaya gelmiş durumda. Türkiye'de de çok iyi bir noktada 4.5G kapsaması. Şu anda baktığımızda bu sektörün içindekiler 3G'nin aslında bir geçiş teknolojisi olduğunun farkında. Muhtemelen bir süre sonra 3G teknolojisi tamamen kapatılacak bütün sahalarda. 5G’yi siz böyle görüyor musunuz? Yani 5G bir geçiş teknolojisi mi olacak? Aslında asıl hedef 6G mi olacak? Siz ne öngörüyorsunuz?
Evet, 5G aslında radyo tarafında kullanılmaya başlanacak. O anlamda bir geçiş teknolojisi olacak. Zaten senaryolar o yönde ama çekirdek şebeke tarafında ben kalıcı olacağını yani 5G’ den sonra artık o eksende devam edileceğini düşünüyorum. Onun için mimari devam edecek. Erişim şebekesini ve çekirdek şebekeyi ayrı değerlendirmek 5G açısından doğru olur. Burada bahsettiğimiz iyileştirmeler temelde hız, hepimizin de bildiği gibi 4G’de 10 megabit hızla kullanıcı seviyesinde tecrübe edebilirken, 5G’ de 100 megabitleri tecrübe edebiliyoruz. 6G’de 1 gigabitler hedefleniyor. Bu aslında verinin yoğunluğu, yani belli bir zaman dilimi içerisinde ürettiğimiz verinin daha yoğun olması. Bu kullanıcıya hız olarak yansıyor. Daha kısa zamanda bir dosyayı indirip daha yüksek çözünürlüklü bir videoyu izleyebiliyoruz. Diğer hız ise bizim bildiğimiz anlamda bir verinin uçtan uca erişim süresi. Burada da yine bir 10 katlık iyileşme olduğunu söyleyebiliriz, 100 milisaniyelerden 5G’de 10 milisaniyelere 6G’de de 1 mili saniyenin altına inme gibi bir 10 kat iyileşme yönünde hedef var. Cihaz yoğunluğu da üçüncü önemli iyileşme. Bir kilometrekare içerisinde 100.000 cihaz varken bunu 1 milyona çıkarıyoruz. 6G’de 10 milyonun katlarına çıkarıyoruz en az. Bunlar tabii teknoloji olarak önemli gelişmeler. Peki bu teknolojiyi yapmakta zorluklar yok mu? Elbette var. Yatırım çok pahalı ve alt yapı çok önemli. Yani baz istasyonları tek başına yeterli değil. Mutlaka bunların birbiriyle haberleşmesi için güçlü alt yapılara ihtiyaç var. Bunlar önemli etkenler.
Peki beklentiler neler? Onu da şöyle söyleyebiliriz, toplumun beklentileri bunu daha uygun, daha ucuz, daha kaliteli, daha kesintisiz bir şekilde almak yönünde. Bağlantılı olmak çok önemli bir ihtiyaç artık. Connectivity. Biz bu argümanı projelerimizde de kullanıyoruz. Nomofobi denen bir kavram çıktı. Yani no mobile fobisi. İnsanlar özellikle gençler bağlı olmadıkları zaman huzursuzluk, anksiyete tarzı şeyler ortaya çıkabiliyor. Bu aslında bağlantı ihtiyacını net bir şekilde ortaya çıkıyor ve sırf bu yüzden de aslında 5G gelecek mi yaygınlaşacak mı diye düşündüğümüzde, evet yaygınlaşacak. Çünkü bu çok temel ihtiyaçlardan biri. Güvenlik, gıda ihtiyaçların en üstünde. Sonrasında bağlantı ihtiyacı geliyor diyebiliriz.
Dünyada peki durum nasıl? 5G’nin ilerlemesiyle ilgili birkaç istatistik paylaşmak isterim. Sabah da konuşuldu aslında bununla ilgili çok farklı bilgiler var. Bir kısmı tedarikçilerin raporları, bir kısmında bağımsız raporlar. Bir de gerçekleşen ilerlemeler var. 5G’de Low Bant dediğimiz 600-700 MHz, Mid Bant dediğimiz 2-6 Ghz ve Milimeter Wave dediğimiz 24 Ghz üzeri 3 farklı segmentte bakıyoruz ve yaygınlaşma durumunu belirleyen orta bantlar, 6 Ghz’e kadar olan banttır. Buraya baktığımız zaman 2022 sonunda gerçekleşen rakamlar olarak Avrupa'da %15, Amerika'da %80 oranında bir kullanıma ulaştığını görüyoruz. Global nüfus kapsaması olarak da 2022’de yine gerçekleşen %30, 2028 de de %80 gibi bir tahmin var.
5G tedarikçilerin rapor raporlarında ise onlar biraz daha pembe bir tablo çizmek istiyorlar. Onlarda 2027 itibarıyla %48 yani yarısı diyebiliriz. Bu sabah başkanımızın yaptığı sunumla da aslında hemen hemen örtüşüyor, %50 üzeri diye belirtmişti 2028 yılları için ancak bağımsız kuruluşların tahminleri biraz daha kontrollü. Onların tahminine göre 2030 yılında dünya nüfusunun ancak dörtte biri 5G teknolojiye erişebilecek. Bunun maliyetinin de 700- 900 milyar olması bekleniyor.
Şimdi bunlar nasıl gerçekleşecek? Aslında burada iki ayrı kullanım senaryosu var. Bir tanesi kamusal şebeke bir tanesi de özel şebeke bildiğimiz gibi. Kamusal şebekede aslında nasıl ilerleyeceğiz? Yol haritamız hemen hemen belli. Dünyada zaten çok çalışılmış opsiyonlar var. Dışarıdan içeriye doğru bir geçiş süreci olacak. Bir anda geçemeyeceğiz, radyo tarafından başlayacağız, çekirdek şebekenin belli elemanları kullanılmaya başlanacak NSA dediğimiz mimaride ama abone yönetimi yine 4G’ye bağlı olacak. Son noktada da Stand alone dediğimiz tek başına çalışan 5G şebekeleri kullanımda olacak. Onun da örnekleri dünyada var, bunu başarmış ülkeler var, Güney Kore, Çin, Amerika, İngiltere, Japonya. Bunlar bunu başarabilmiş ülkeler. Tabii kamusal şebekede, 5G yatırımının geri dönüş süresi 4G kadar parlak değil. Bunun önünde birtakım engeller var; yatırımın yüksek olması ve o işte 4G’deki vurucu teknolojinin 5G’de tam olarak görülememesi gibi birtakım engeller var. Ama bunlar 5G'nin yaygınlaşmasını çok engellemeyecek. Belki zamanı biraz uzatabilir.
Kamusal şebekede bu tip zorluklar var. Özel şebekede ise hiçbir teknolojik zorluk yok ama tabii ki bunun kurallara bağlanması lazım, yönetmeliklerle düzenlenmesi lazım. Özel şebeke dediğimiz, üretimi düşünürsek bir fabrika içerisindeki 5G şebeke, ama oradaki hava sahası da fabrikanın sahibine ait değil. O bir milli değer, ülkemizin hava sahası olduğu gibi burası da düzenlemelere tabi. Hücresel şebekeler izne tabi frekanslar üzerinde gelişen teknolojiler. Bir de serbest, izne tabi olmayan frekanslardaki teknolojiler var, wifi gibi lora gibi Bluetooth gibi. Ama 5G 'nin bunlara göre ciddi bir avantajı var. Çünkü hücresel teknolojiler baştan itibaren hareketlilik üzerine kurulduğu için hareketlilikte çok daha ilerideler çok daha başarılılar. Güvenlikte de daha ilerideler. Onun için bir akıllı fabrika, akıllı üretimi düşündüğümüz zaman, 5G’nin orada kullanılması uzun vadede kaçınılmaz gibi görünüyor. Sırf teknolojik olarak çok daha sağlam bir altyapı sunduğu için.
Sektörler açısından baktığımız zaman 2 farklı senaryo yine karşımıza çıkıyor. Ya kendi özel 5G şebekelerini kurabilirler ya da operatörlerden bir hizmet alabilirler. Bunları karşılaştırdığımız zaman aslında işletmeye ait özel şebeke daha pahalı bir yatırım ama özelleştirme daha kolay. Diğer taraftan operatörden bir özel bir şebeke kurulduğu zaman daha düşük bir yatırım ama özelleştirme biraz daha kısıtlı oluyor. Henüz bunların düzenlemeleri tamamlanmadı, BTK bu konuda çalışmalarına devam ediyor. Ben kişisel görüş olarak ya da bugüne kadar gördüğüm yurt dışı yurt içi örnekleri gördüğüm için söyleyebilirim ki her 2 opsiyonun da sunulması hem rekabet hem teknoloji açısından en uygun çözüm olur. Yani büyük firmalar gücü olan firmalar bunu kurabiliyor olmalılar. Daha orta ölçekli firmalar operatörler üzerinden kendi özel şebekelerini kurup kullanabiliyor olmalılar.
Başka birtakım kullanım senaryolarında 5G’nin gerçeklemesi anlamında mesela perakende sektöründe çok önemli bir kazanım olacağı tahmin ediliyor, 10 yılın sonunda. Orada online satışla perakende arasında bir rekabet var. Raf sensörleri, kasiyersiz ödeme , QR kodları, sanal gerçeklik gibi teknolojilerle perakende sektörü de ciddi bir avantaj elde etmeye çalışacak. Bir de tabii yine sabahki sunumlarda da geçti. Fix wireless Access, özellikle yatay şehirleşmede her eve fiber çekmek çok mümkün olmadığı için bu tip teknolojilerde 5G’nin kazandırdığı 100 megabitlik geniş bant hizmetinin oralarda da kullanılabilir olmasını sağlayacak. Tabii oralarda yeni cihazlara ihtiyaç olacak, CPE dediğimiz cihazlar kullanılacak.
Son olarak da kamu güvenliğinde 5G’nin önemli bir kullanımı olacağını düşünüyoruz. Görev kritik servislerde - Mission Critical servislerde; push to talk servisleri - bas konuş servisleri, kritik video servisleri olabilir. Özellikle kamu güvenliği personelimizin acil durumlarda kullanabilmesine imkan sağlayacak servisler yine 5G ile birlikte verilebilecek ve sunulabiliyor olacak diye düşünüyorum. Bunlar önümüzdeki dönem çok kaçınılmaz olarak bizim gideceğimiz yol diye düşünüyorum.
Şimdi aslında iyi bir noktaya getirdiniz. Ben ikinci tura da sizle aslında başlamak istiyorum. Bu getirdiklerinizi biraz bahsettiniz. Hem 5G ve 5G ötesinde hem 6G’de 7G’de bizi nasıl yenilikler bekliyor? Gelecekte hangi yenilikler gelecek? Yani sokaktaki normal bir cebinde mobil telefon olan kullanıcı veya çok daha karmaşık verilere hızlı verilere ihtiyacı olan kurumlar, şirketler, devlet tarafı… Hayatımızı nasıl değiştirecek?
Bu teknolojilere baktığımız zaman, biz niye bunu yapıyoruz? Niye diye sorduğumuz zaman en son noktada şuna ulaşıyoruz. Refah düzeyinin artması, verimliliğin artması ve son noktada da aslında medeniyetin ilerlemesi, yani bu teknolojilerle sonuçta varmak istediğimiz yer orası. Tabii daha önce bahsettiğimiz o sektörler, ulaşım, sağlık, üretim, tarım, akıllı şehirler ve tabii ki telekom en başta, bu dikey sektörlerde ilerleme devam edecek mutlaka. Bunlar arasında bir yarış var, bazen biri öne geçiyor, biri geride kalıyor. Hepsinin hızı farklı birbirinden. Son dönemde mesela sağlık projeleri çok revaçta. Akıllı üretim erken başladı, ağır ağır yol alıyor ama ilerledi. Akıllı ulaşımda işte altyapıya yönelik birtakım engeller var ama devam ediyor. Yani bu sektörler sürekli devam ediyor olacak. Özel şebekeler yine devam ediyor olacak.
İlk başta bahsettiğim o 3 iyileşme yani daha yüksek hız, daha düşük gecikme, daha fazla terminal. 5G ve ötesinde bunların sürekli arttığını göreceğiz. Ama burada tabii bu teknolojiler tek başına yeterli değil. Burada bir kaldıraç etkisi olması lazım. Yani bu teknolojilerin karşısında buna yönelik ihtiyacın olgunlaşmış olması gerekiyor. O yüzden daha fazla hıza, daha düşük gecikme ihtiyaç duyan cihaz ve uygulamaların hayatımıza girmesi gerekiyor ki bu teknolojiler kendine yer bulabilsin. Burada birkaç şey önemli bir tanesi hepimizin bahsettiği gibi yapay zeka. Yapay zeka aslında 1960’lardan beri konuşulan bir konu ama ilk kez tat vermeye başladı, ilk kez ciro yapmaya başladı, keyif almaya başladık. Mutlaka bundan sonra da hücresel şebekelerde hem alt yapıda hem de kullanıcıya değen yerlerde yapay zekayı çok daha yaygın olarak göreceğiz.
Onun dışında AR-VR. Bunlar da aslında yine son dönemde hayatımıza girdi. Neden girdi? Çünkü yıllardır kullanmaya çalışıyoruz ama dediğim gibi o keyfi bir türlü alamıyorduk bunu ben de denedim ve hayran kaldım. Birkaç gözlemim var? Birincisi şu. Eskiden küçük ekranlara bakarak bir sanal gerçeklik algılamaya çalışıyorduk. Şimdi o kadar geniş bir görüş açısıyla size bunu sunuyor ki bu gerçeklik algınızı çok arttırıyor, içine giriyorsunuz. Yani görüş açınız çok yüksek, çözünürlük çok yüksek, gecikme çok düşük. Eskiden şöyle elinizi kaldırdığınızda ya da kafanızı çevirdiğinizde tık tık tık ekranlar giderken, şimdi anında olduğu zaman artık gerçeklik algınız çok daha fazla. Zaten onun için uyarılar var, şu kadar dakikadan fazla kullanmayın gibi bir takım uyarılar da var onlar için. Ama bunlar, bu yüksek çözünürlük, bu düşük gecikme bize 5G’ye 6G’ye ihtiyaç doğuran teknolojiler. Onun için bu tarafta ilerleyecek.
Holografik iletişim. Ben şansı olacağını düşünüyorum. Neden? Çünkü çözünürlük artıyor, tamam. Daha fazla veri kullanıyoruz. 2K, 4K, 8K televizyonlar, teknolojinin sınırı yok ama bizim sınırımız var insan olarak. Yani biz biyolojik insanlar olarak, gözümüzün algıladığı bir çözünürlük sınırı var. Ben 8K ötesinde 16K televizyon istemiyorum çünkü onu ayırt edemiyorum. O zaman ne istiyorum 3 boyut istiyorum. Yani 3 boyutlu görüntü istiyor olacağım belki. Karşı tarafın holografik görüntüsüyle birlikte iletişim kurabiliyorsunuz. Bununla ilgili bazı operatörlerde denemelerin başladığı haberleri var. Bunlar tabii metaverse’e de yol açacak. Ama metaverse şu anda yapay zekanın ilk başta yaşadığı sıkıntıları çekiyor. İnişli çıkışlı ama eninde sonunda bu 3 boyutlu dünyaya girdiğimiz zaman metaverse de kendi yerini bulacaktır diye düşünüyorum.
Dikeylerde ne olacak? Yine ucuzlama, verimlilik artışı, onlarla ilgili sürekli bir iyileşme bekliyor olacağız.
Yiğit bey son söz olarak bir genel değerlendirme hem biz ne kadar hazırız? Kurum olarak siz Karel olarak 5G’de biraz bahsettiniz ama neler yapıyorsunuz? Onları da genel olarak bir toplayabilirsiniz.
Bahsettiğim gibi çekirdek şebeke projelerimizi tamamladık aslında ULAK ve ASELSAN ile birlikte. Şimdi bunun kullanımına yönelik kendi fabrikamızda, üretim tesisimizde bir özel şebeke kurma çalışmamız başladı. Burada 30.000 metrekare kapalı alan büyük bir üretim tesisimiz var. Yılda 20 milyon kart üretiliyor. Oldukça yüksek bir kapasite ve birçok sektöre kart üretiliyor. Bunun belli bölümlerinde bunun kurmak istiyoruz. Burada Edge Computing örneklerini de göstermek istiyoruz. Birkaç farklı 5G baz istasyonu ile yakınında konumlandırılmış yani Edge’e taşınmış bilgi işlem yetenekleri.
Biz çekirdek şebeke geliştirirken hem kontrol katmanı hem de data katmanı konusunda çalıştık. Data katmanı çok şey kazandırdı, bize çok şey kattı. Orada çok yüksek bir trafik var. Gigabitler, 50 Gigabit , 100 Gigabit trafiğin gözünüzün önünde akması bile bizim mühendis arkadaşları heyecanlandıran konular, çok motive edici bir konu. Onun için biz oradaki tecrübemizi de kullanarak biraz yüksek hız veri çalışmalarına başladık aslında. Veri işleme zor bir konu, kriptolu veri işleme dediğiniz zaman biraz daha zor bir konu. Yüksek trafik altında kriptolu veri işleme dediğiniz zaman daha zor bir konu, biz bunu hedefliyoruz. Kriptolu veri derken bunun kriptosunu çözme anlamında değil, birtakım yapay zeka destekli algoritmalarla sınıflandırma ve siber anomali tespiti gibi konularda çalışıyoruz.
Bilgi güvenliği çok önemli. 5G, diğerlerine göre güvenli bir sistem ama yeni saldırı vektörleri var, yeni motivasyonlar var, saldırıya biraz daha çekici şeyler var. Onun için orada bilgi güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Dışarıdaki standımızda da bahsettiğim verinin sınıflandırılması, hangi uygulama olduğu, ne olduğunun sınıflandırılmasına yönelik küçük bir demomuz var. Herkesi oraya da bekleriz, o çalışmaları anlatmak isteriz.
Çok teşekkürler…
Bu yazıyı okuyanlar, bunları da okudu;
5G Nedir? 5G Teknolojisi Neler Sağlıyor?
5G ve IoT, Otonom Araçlar İçin Neden Önemli?
6G Neler Getirecek? 6G’ye Nasıl Hazırlanılır?